GÜNÜMÜZ GELENEKSEL DOKUMALARINDA KITSCH OLGUSU
ÖZET
Kökeni her ne kadar belirsiz olsa da, kitsch
kavramı, 1860–1870 yılları arasında Almanya, Münih’te sanat dünyasında ortaya
çıkmış ve kolayca pazarlanabilen, ucuz şeyleri tanımlamak için
kullanılmıştır. “Kitsch üretiminde
kullanılan nesneler ‘güzel’, ‘hoş’, ‘sevimli’ ve ‘duygusaldır.’ Ayrıca var olan
bir tarzın aşağı bir kopyası olan sanatı sınıflandırmak için ve kibirli, bayağı
bir tada sahip şeylere, ticari kaygılarla üretilmiş olan banal ve sıkıcı
ürünlere gönderme yaparken de kullanılmaktadır.
Taklit olan şeylerin kitsch’in temelini
oluşturması da neden bu kadar fazla benimsendiğinin bir açıklaması olarak
görülebilir. Geniş kitlelerin kitsch’i benimsemesinin nedeni, bu ürünlere kolay
ulaşılabilmesinden kaynaklanmaktadır.
Sanat da kitsch, daha çok görsellikle
alakalıdır. Burada esas alınacak unsur, sanat alanında kullanılan malzemelerin
ve nesnelerin göze nasıl hitap ettiğidir. Resim, heykel ve biblolar, tekstil,
televizyon ve sinema ürünleri ve reklamcılık alanlarını da kapsayan sanat
olgusunda; kitsch kavramının oldukça açık bir şekilde yer aldığı görülmektedir.
Türkiye’ye kitsch kavramının yerleşmesi,
özellikle 50’li yıllarda başlayan göç akımıyla birlikte kendini göstermeye başlamıştır.
Türkiye’nin tüketime açık bir toplum olmasıyla birleşmesi sonucunda da, kitsch
olgusunun Türkiye’de sıklıkla rastlanan bir terim haline geldiğini söylemek
yanlış olmaz.
Günümüzde Uzak doğudan ülkemize giren
geleneksel görünümlü makine üretimi dokumaların piyasaya sürülmesi ile yine
ülkemizde üretilen taklit kilimler,
geleneksel görünümlü ucuz ve tüketimi hızlı olan yoz dokumalar
günümüzden örnekler olarak karşımıza çıkmaktadır.
ABSTARCT
Although the origin, though uncertain, the
concept of kitsch, between the years of 1860-1870 in Munich, Germany,
have emerged in the art world, and easily marketable, cheap used to describe
things. "Kitsch objects used in the production of 'beautiful', 'pleasant',
'cute' and 'emotional.' In addition, a copy of an existing style, down to
categorize the art and arrogant, with a taste for pretty things, which are not
commercial considerations, banal and boring products are also used when
sending.
Simulating the things that form the basis of
kitsch can be seen as a description of why it is so much endorsement. Adoption
of kitsch because of the broad masses, the achievement of these products due to
easy.
Art or kitsch, the more relevant visuals.
Factor to be considered here, the materials used in the field of art and
objects is that address how the eye. Paintings, sculptures and figurines,
textiles, television and film products and advertising fields, including the
case of art, kitsch, where the concept is seen quite clearly.
Establishment of the concept of kitsch in
Turkey, especially in the '50s, starting with the migration stream began to
show itself. Consumption as a result of merger of Turkey becoming an open
society, the phenomenon of kitsch would not be wrong to say that Turkey has
become a term that is frequently encountered.
Today, traditional-looking machine production
has entered our country the Far East with the introduction of weaving rugs are
still produced in this country mimics the traditional-looking fabrics, which
are cheap and quickly present consumption emerges as examples.
GİRİŞ
Kitsch kavramı toplum bilimsel bir olgudur. Kökeni
her ne kadar belirsiz olsa da, kitsch kavramı, 1860–1870 yılları arasında,
Münih’te sanat dünyasında ortaya çıkmış ve kolayca pazarlanabilen, ucuz şeyleri
tanımlamak için kullanılmıştır.[1]
Daha çok dekoratif anlamda, gösterişli ve zevkten yoksun olan nesneler için
kullanılan kitsch kavramı birçok kişi tarafından değişik şekillerde
tanımlanmıştır. Bir tanıma göre kitsch: “Var olan bir tarzın aşağı bir kopyası
olan sanatı sınıflandırmak için veya kibirli ve bayağı bir tada sahip nesnelere
ve ticari kaygılarla üretilmiş olan banal ve sıkıcı ürünlere gönderme yaparken
kullanılan bir terim.”dir.[2]
Diğer bir tanıma göre ise: “Özellikle;
20.yy içinde üretilmiş çeşitli nesnelerde rastlanan zevksiz, kökeni belirsiz ve
estetik değer taşımayan bir tasarım anlayışını nitelemek için kullanılan
sözcük”[3]
olarak tanımlanabilir. Türk Dil Kurumu’na göre kitsch: “İlkel yollardan
duyguları harekete geçirmek isteyen sözde sanat eseri; sanat değeri olmayan
değersiz eser, bayağı şey, zevksizlik.” olarak tanımlanırken Kitsch kavramının
ansiklopedik anlamı ise: Tüm bu tanımlara dayanarak kitsch’in; genellikle başka
eserlere benzemesi için yapılmış kötü, içi boş, özgün olmayan bir kopyası ve
sözde sanat eseri olarak ya da seçkin ve üst tabakadaki kişilerin
benimsemediği, buna koşut olarak da kitlelerin kopamadığı ve yaşamın her
alanında görülmesi muhtemel olan nesneler olarak adlandırmak mümkün olabilir.
Bu kavramın tam olarak bir Türkçe karşılığının bulunmaması nedeniyle genellikle
“rüküş” kelimesiyle anlamı karşılanır.
“Kitsch
üretiminde kullanılan nesneler ‘güzel’, ‘hoş’, ‘sevimli’ ve ‘duygusaldır.”[4] Taklit
olan şeylerin kitsch’in temelini oluşturması da neden bu kadar fazla
benimsendiğinin bir açıklaması olarak görülebilir. Geniş kitlelerin kitsch’i
benimsemesinin nedeni, bu ürünlere kolay ulaşılabilmesinden kaynaklanmaktadır.
Sanat da
kitsch, daha çok görsellikle alakalıdır. Burada esas alınacak unsur, sanat
alanında kullanılan malzemelerin ve nesnelerin göze nasıl hitap ettiğidir.
Resim, heykel ve biblolar, tekstil, televizyon ve sinema ürünleri ve
reklamcılık alanlarını da kapsayan sanat olgusunda; kitsch kavramının oldukça
açık bir şekilde yer aldığı görülmektedir.
Öncelikle
kitsch olan nesnelerin, aslında bu nesnelerin aslını yaşattıkları söylenebilir.
Fakat bu nesnelerin kitsch olarak adlandırılan halleri asıllarını yaşatmakla
birlikte, o nesneleri aynı zamanda da basit birer imge haline dönüştürürler.
Kitlelerin bu eserlere sahip olma isteği, eserlerin basite indirgenmesine ve
onların bayağı kopyalarının veya gereksiz benzerlerinin yapılmasına neden olur.
Kültürün her
geçen gün yozlaşması ve popüler olan şeylerin hızla yayılması da kitsch
kavramını doğuran nedenlerdendir. Üretim olmadığı için bireyler olanı kabul
ederler ve bu da kültürel alandaki olumlu gelişmeleri engelleyici niteliğe
sahiptir. Büyük bir çoğunluğun belirli nesneleri kabul etmesi ve onların
peşinden gitmesi, bu durumun mantıklı veya olması gereken şey olduğunu
göstermez. Tüm bunlar kitsch’in neden kötü olarak adlandırılabileceğinin birer
göstergesi olarak kabul edilebilir.[5]
Türkiye’ye
kitsch kavramının yerleşmesi, özellikle 50’li yıllarda başlayan göç akımıyla
birlikte kendini göstermeye başlamıştır. Göç akımıyla başlamasının nedeni ise,
genellikle köyden kente olan göç olayı sonucunda büyük kentlerde ortaya çıkan
sosyal ve sınıfsal farklılıktan kaynaklanmaktadır.
Arabesk müzik
tarzı; evlerde kullanılan el işi süs eşyaları; alçıdan yapılmış standart
biblolar; gösterişli fakat hiçbir maddi değeri olmayan nesneler; fotoğraf
stüdyolarında sanatsal amaçlarla çekilmiş fotoğraflar; taksi, dolmuş, minibüs
ve otobüslerdeki süslemeler ve bunlar gibi birçok nesne, Türkiye’de kitsch
kavramının nasıl kullanıldığını yansıtır.[6]
Türkiye’nin tüketime
açık bir toplum olmasıyla birleşmesi sonucunda da, kitsch olgusunun Türkiye’de
sıklıkla rastlanan bir terim haline geldiğini söylemek yanlış olmaz.
Geleneksel
dokumalarımız da günümüzde popüler kültüre malzeme olarak ele alınmıştır. Uzak
doğu kökenli geleneksel görünümlü makine üretimi ithal dokumaların piyasaya
sürülmesi, yine ülkemizde üretilen geleneksel adı altında ucuz ve tüketimi hızlı
olan yoz dokumalar günümüzde karşımıza sıklıkla çıkmaktadır.
1.Kitsch kavramının tarihsel gelişimi
Kitsch genellikle
ara dönemlerde ortaya çıkan bir olgudur. 1800'lü yıllarda sanat alanında
yaşanan gerçekçilik akımı, halkın isteklerini karşılamıyordu. Çünkü kitlelerin
talebi ile sanat birbirini karşılamıyordu. Ya sanat eseri halkın isteğini
karşılayacaktı ya da halk sanatı kabul edecekti. Her ikisi de olmadı ama
bunların arasında gelişen yeni bir durum ortaya çıktı. Kitsch, halkın
istediğini ifade eden, ama sanat için bir anlam taşımayan, yeni gibi görünen
ama özünde sanat eserlerini taklit eden bir durumdu. Kitsch'in bu dönemde
doğmasının iki sebebi vardı; seri üretimle birlikte el ile eser arasına
makinenin girmesi ve realizme yönelen sanat anlayışı.[7]
Greenberg'e
göre kitsch, endüstri devrimi ile kırsal kesimden kentlere gelen yığınların
oluşturduğu hastalıklı bir beğeninin sonucudur. Kentleri dolduran bu yeni
yığınlar, bir yanda geride, kırsal kesimde bıraktıkları halk kültürüne olan
beğenilerini yitirmiş oldukları, bir yanda da can sıkıntılarını giderme arayışı
içinde olduklarından, kendi yaşam biçimlerine, anlayışlarına uygun bir kültür
sağlaması için toplum üzerinde baskı oluşturdular. Bu yeni pazarın
gereksinimini karşılamak için yeni bir mal tasarlanıp geliştirildi: yapay,
taklitçi kültür ya da ucuz, bayağı (kitsch) kültür: gerçek, incelikli kültürel
değerlere duyarsız ve kayıtsız ama yine de ancak bir tür kültürün
sağlayabileceği dönüşümün açlığını çeken yığınlara dönük bir etkinlik.
Bir olgu
olarak insanlık tarihi kadar eski olan kitsch genellikle toplumsal değişimlerin
yaşandığı bunalım dönemlerinde belirir. Bu dönem içerisinde toplumsal değerler
ve sanatsal normlarda da bir geçiş yaşanır. Romantizm'den modernizm'e ve
modernizm'den post-modernizm'e geçişte yaşadığımız veya günümüzde post-
modernizm'den 21. yüzyıla damgasını vuracak olan yeni bir dünya görüşüne
geçişte yaşayacağımız gibi, değişimler ve değişimin getirdiği geçici şaşkınlık
evreleri kitsch'in gelişimi için uygun ortamı hazırlar.
Kitsch in ilk
örnekleri romantizm ve sanayi devrimi ile ortaya çıkmıştır. Popüler beğeninin
en yaygın olduğu ve tüketim endüstrisinin en fazla etkilendiği orta sınıfın
kültürü olan kitsch, 19. ve 20. yüzyılda sanayi devrimi ile kitlesel olarak
üretilip dağıtılma olanağı bularak büyük kitlelere açıldığı zaman yaygınlık
kazandı.
Modernistlerce
aşağılanan kitsch ürünler, 1950'lerle başlayan post-modern süreçle birlikte
"ne olsa gider" (anything goes) mantığı ile modernizmin bütün
değerlerine saldırarak bilinçli olarak sanata dahil edilmeye başlanmıştı.
Bilinçli olarak kültür endüstrisinin ideolojisi doğrultusunda ticari amaçla
üretilen kitsch, çok uluslu kapitalizmin kültürel mantığı (post-modernizm)
içersinde hızla gelişerek günümüzde her alana yayıldı. 19.yüzyılda yükselen
modernist yöntemlere karşı "dürüst" el işçiliği tarafındakiler,
zamanla "nostaljik" olarak nitelendirildi. Batı sanatının girdiği
çıkmazdan kurtulabilme umuduyla kabul edilen, süsün son direnişi sayılabilecek
Art Nouveau'nun modernist sanat tarafından adeta ezilmesi de bunun
göstergesiydi. Ancak bu dönemden ölçüt olarak zihinlere yerleşen "ev
yapımı" sıfatı, dönüp dolaşıp 20. yüzyılda kitsch biçiminde karşımıza
çıktı. İnsan ile madde arasına girip makineye karşı duruşu hedefleyerek, günlük
kullanımın içindeki estetik hazla halkın yaşama sevincine ulaşabilmek için benimsenen
Art Nouveau hareketide, bugün fazlaca kırılgan zarifliği ve aşırı süsü ile
kitsch olarak nitelenebilir.
Günümüzde her
türden endüstriyel üretimle karşı karşıyayız yani kitsch formlarla çevrili
durumdayız. Günümüz ideolojisi, en etkin yayılma aracı olan kitle iletişim araçlarıyla
topluma kitsch sanat örneklerini pompalamaktadır. Tamamen ticari amaçlarla
geniş kitlelerin en yapay estetik gereksinimlerini ve geçici heveslerini
karşılamak için bir imge üretimi gerçekleştirilmektedir.[8]
2. Günümüz Geleneksel Dokumalarında Kitsch
20. yüzyıl içinde üretilmiş çeşitli nesnelerde
rastlanan zevksiz, kökeni belirsiz ve estetik düzey düşkünlüğünü nitelemek için
kullanılan Kitsch kavramı giderek daha çok rastladığımız dokumalarımızda,
motiflerinde bazı yeni uyarlamalarını değerlendirirken düşüncelerimizi tam
karşılayan bir kavram olarak akla gelmektedir.
Özellikle
Türkiye gibi kırsal alanın hızla çözüldüğü, ancak kent kültürünün aynı hızla
hareket etmediği toplumlarda kitsch giderek ağırlık kazanan bir gerçektir.[9]
Bir yandan teknolojik
ürünler yaşama girerken, öbür yandan geleneksel yaşamın ürünleri olan pek çok
gündelik eşya, günümüzde ülke tanıtımında ya da ekonomik gelir elde etmede,
yeni olanaklarla geleneksel anlamlarından soyutlanarak pazara sunulmaktadır.
Buna bağlı olarak ta yoz, kitsch ürünler ortaya çıkmaktadır. Yaratıcısı belli
olmayan bu tür ürünler pazarlarda, alınıp satılmaktadır. Anlamsıza anlam veya
anlamlıya anlamsızlık yükleyen kitsch ürünler, küreselleşen dünyada geniş bir
yayılma alanı bulmaktadır. Ülkemizde bu işi körükleyen girişimlerden de söz
etmek mümkündür. Sözgelimi, halk eğitim kursları ile bir yandan topluma
yenilikler öğretilmek amaçlanırken, bir yandan da yozlaşmaya neden olan makine
ile işleme, halı-kilim kursları gibi kurslarla dejenerasyon yaratılmaktadır. [10]
Asıl amaç halkın kendi geçimini sağlamak,
gereksinimini karşılamak için yaptığı el sanatlarını çağa uyarlamak bir sektör
olarak kabullenmek ve dolayısıyla pazara kavuşturmak olduğu halde, tarihsel
gelişimde sanat ve eğitimde, kalkınma planlarında el sanatlarına yaklaşım bu
amaçtan uzak kalmıştır.
Bazı eğitim
kurumlarında yapılan çalışmalar çoğu kez geleneksel tekniği çözümlemekle
sınırlı ve taklitçiliğe dayalı, tasarımdan yoksun çalışmalar olmuştur.
Taklitçilik bir süre sonra bıkkınlık yaratmış, çiğ bir zevkle üretilen ve özgün
olmayan sürekli tekrarı ve tekrarında işportası durumuna düşen ürünler
zevksizliğin sanatı olarak yorumlanmağa hak kazanmıştır. Salt özgün bir şeyler
yapma kaygısı taşıyan, sanatsal eğitim almamış, yaratıcı ve yorumcu beceriden
yoksun insanların bu tür çalışmaları taklitçilikle yoğrularak, el
sanatlarındaki yozlaşmayı giderek beslemiştir.
Sanat, çağın
sosyo-ekonomik ve kültürel düzeyine ulaşmak isteyen insana mutluluk verecek,
onu olumlu biçimde yönlendirecek etkinlik olarak tanımlanabilir. Ancak çağın
karmaşasının içine düşmeden ifade kolaycılığına ve ucuz sanata kaçmadan
“kitsch”leşmeden hayata geçirilmesi için sanatçıların eğitimi ön kazanmıştır.
Günümüzde yeni
oluşan kent folkloru çoğu kez zevksiz ürünlerin bir anda talep görmesine olanak
yaratmıştır. Çağdaş tasarım anlayışı yanlış kişilerin elinde yorumlanmıştır.
Tanımlanamaz bir zevkle tasarlanan kültür ve tarih birikimi kilimlerimizden
yelek, terlik, çanta; keçeden manto, bez dokumalardan yakası, eteği dantelli kalıbı
bozuk giysi parçaları, saksı üzerinde buruşturulmuş deri parçacıkları çağdaş
yaşama kazandırılmaktan çok, “evde oturmaktan canı sıkılan insanların hobi
arayışı”na hizmet etmiştir.[11]
SONUÇ
Geleneksel Türk
halk el sanatları çerçevesinde yer alan el dokumaları; doğrudan doğruya halk
tarafından yapılan sanatlardır. Halk sanatı ile bazı kimselerin halkın böylesi
hoşa gidiyor diye yaptıkları zevksiz bazı uygulamaları birbirine karıştırmamak
gerekir. Geleneksel dokuma kültürümüz, köklü bir geleneğe dayanır. Bir ihtiyacı
karşılamak için üretilir. Üretildiği yörenin koşullarına bağlıdır. Tek olarak
kalması değil, kolaylıkla üremesi önemlidir. Anonimdir. Hiç birinin üzerinde
üreticisinin imzası yoktur. Ancak motiflerin ve renklerin karakteri, düzeniyle
dokunduğu yörenin kimliğini ortaya koyar. Bu geleneğe karşın, birbirine tıpatıp
benzeyen iki Anadolu kilimini yan yana getirmekte olanaksızdır.
Dokuma
tezgahlarının farklılığı, yöredeki yünün özellikleri ip boyamasındaki
kullanılan sudan, diğer boya malzemelerinin niteliklerine kadar, hatta
dokuyucusunun kirkit vuruşundaki sıklık ya da güç, bazen de dokuyucunun zevkine
uygun, geleneğe aykırı olmayan ufak tefek ilaveler, geleneksel el dokumalarının
özgün karakterlerini oluşturan etkenlerdir.[12]
Geleneksel
dokumalarımız analiz edildiğinde; bir motif çokluğu ve renk çokluğu gibi
algılanmasına karşın, az sayıda motif karakteri ve renk çeşidinden ibaret
oldukları gözlenmektedir. Geleneksel el dokumalarındaki estetik değerler analiz
edilmeden; kendi düzeninde son derece güçlü anlatım gücüne sahip olan
motifleri, ortamından ayırıp, popüler kültürün bir malzemesi olarak, hiç de
alışık olmadıkları bambaşka biçimlerle, renklerle ve düzenlerde uygulanmaları,
yani taklit edilmeleri, geçmişten bugüne çok ince bir zevkin mirasını oluşturan
Türk kültürüne haksızlık edilmekte ve Türk toplumunun estetik zevkini olumsuz
yönde etkilemektedir.
Resim 1: Günümüzden
kitsch dokuma örnekleri
KAYNAKLAR
1.
http://www.halksahnesi.org/incelemeler/kitsch_rukus/kitsch_rukus.htm,
Erişim tarihi: 01.09.2012
2.
Anonim,
Wikipedia-en, Kitsch
- Anonim, Wikipedia-Tr, Kitsch
- Aydın Aslı, “Kitsch Kavramı”, Bilkent Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Dönem Ödevi, 2009, Ankara.
- Kahraman, Hasan Bülent, Sanatsal Gerçeklikler, Olgular ve Öteleri, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 1995.
- Öztürk İsmail, “Bazı Geleneksel El Sanatı (Gündelik Eşya) Örneğinde Bilgi Aktarımı, Değişme ve Yozlaşma”, VI. Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi, Küreselleşme ve Geleneksel Kültür Seksiyon Bildirileri, T.C.Kültür Bakanlığı Yayınları: 2928, Halk Kültürünü Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü Yayınları: 330, Seminer-Kongre Bildirileri Dizisi: 68, 2002, Ankara.
- Sözen, M.;Tanyeli, U., Sanat Kavram ve Terimler Sözlüğü.
- Şahin Yüksel, “Türkiye’de Çağdaşlaşma Sürecinde Geleneksel El Sanatlarına Bakış Açısı”, Türkiye’de El Sanatları Geleneği ve Çağdaş Sanatlar İçindeki Yeri Sempozyumu Bildirileri, T.C.Kültür Bakanlığı Yayınları, 1993, Ankara.
9.
Özleyen,
B.(2002). Mimarlıkta Kitsch Kavramı. (Yüksek Lisans Tezi (M.S), İstanbul Teknik
Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü)
10. Pektaş Hafize, “Geleneksel El Dokuması Motiflerinin
Kitsch Uygulamaları”, III. Ulusal Türk El Dokumalarına Yaklaşım ve Sorunları
Sempozyum Bildirileri, Selçuk
Üniversitesi, Mesleki Eğitim Fakültesi, El Sanatları Eğitimi Bölümü, 17-18
Mayıs 2000, Konya.
11. Turani, A.(2003).Çağdaş Sanat Felsefesi. (Üçüncü
Baskı) İstanbul: Remzi Kitabevi.
* Doç.
Süleyman Demirel Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Geleneksel Türk
Sanatları Bölümü, Isparta, renginoyman@sdu.edu.tr
[1] Wikipedia-en, Kitsch
[2] Wikipedia-tr, Kitsch
[3] Sözen, M.;Tanyeli, U..
Sanat Kavram ve Terimler Sözlüğü s.131
[4] Kahraman, H. B.; Sanatsal
Gerçeklikler, Olgular ve Öteleri s. 237–252
[5] Aydın Aslı, “Kitsch
Kavramı”, Bilkent Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Dönem Ödevi, 2009, Ankara, s.7
[6] Aydın Aslı, “Kitsch
Kavramı”, Bilkent Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Dönem Ödevi, 2009, Ankara,
s.10
[7] ÖZLEYEN, B.(2002).
Mimarlıkta Kitsch Kavramı. (Yüksek Lisans Tezi (M.S), İstanbul Teknik Üniversitesi,
Fen Bilimleri Enstitüsü)
[8] http://www.halksahnesi.org/incelemeler/kitsch_rukus/kitsch_rukus.htm,
Erişim tarihi: 01.09.2012
[9]
Kahraman, Hasan Bülent, Sanatsal Gerçeklikler, Olgular ve Öteleri, Yapı Kredi
Yayınları, İstanbul, 1995, s. 150.
[10]
Öztürk İsmail, “Bazı Geleneksel El Sanatı (Gündelik Eşya) Örneğinde Bilgi
Aktarımı, Değişme ve Yozlaşma”, Vı. Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi,
Küreselleşme ve Geleneksel Kültür Seksiyon Bildirileri, T.C.Kültür Bakanlığı
Yayınları: 2928, Halk Kültürünü Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü
Yayınları: 330, Seminer-Kongre Bildirileri Dizisi: 68, 2002, Ankara, s. 314.
[11] Şahin Yüksel, “Türkiye’de
Çağdaşlaşma Sürecinde Geleneksel El Sanatlarına Bakış Açısı”, Türkiye’de El
Sanatları Geleneği ve Çağdaş Sanatlar İçindeki Yeri Sempozyumu Bildirileri,
T.C.Kültür Bakanlığı Yayınları, 1993, Ankara, s. 396-397.
[12] Pektaş Hafize, “Geleneksel
El Dokuması Motiflerinin Kitsch Uygulamaları”, III. Ulusal Türk El Dokumalarına
Yaklaşım ve Sorunları Sempozyum
Bildirileri, Selçuk Üniversitesi, Mesleki Eğitim Fakültesi, El Sanatları
Eğitimi Bölümü, 17-18 Mayıs 2000, Konya, s. 37-38.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder